İsmet Yılmaz’ın Milli Eğitim Bakanı olduğu dönemde
“2017 Müfredatı” adı verilen, kimlerin, nasıl ve ne
zaman hazırladığı belirtilmeyen bir taslak 6 Ocak
2017’de (usulen) ilgililerin eleştirisine açılmıştır. Eğitim
Sendikaları, Eğitim Fakülteleri ve demokratik kitle
örgütleri bu taslağa ilişkin çalışmalar yapmış, raporlar
yazıp MEB’e iletmiştir. Ankara Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Fakültesi, Eğitim Programları ve Öğretim
Bölümü ve Eğitim-İş sendikası da kapsamlı raporlar
hazırlamış ve iletmişlerdir. Milli Eğitim Bakanı tarafından
18 Temmuz 2017’de kabul edildiği açıklanan öğretim
programında yapılan eleştirilerin izine rastlanmamıştır.
Zamanın Bakanı yüz bin veli, öğretmen ve yöneticinin
görüşlerini alarak geniş katılımlı, demokratik bir
“Müfredat” hazırladıklarını iddia etmiştir. Aşağıdaki
eleştiri yazısı 4. Sınıf İnsan Hakları, Yurttaşlık ve
Demokrasi Dersi program taslağına ilişkin olarak
yapılmıştır. Yapılan eleştirilerin öğretim programına
yansıtılmadığı görülmüştür.
13.01.2017 Günü MEB Tarafından Eleştiriye Açılan Öğretim
Programlarından 4.Sınıf İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi
Programı’na Eleştiriler
Prof.Dr.F.Dilek Gözütok Eğitim Programları E. Öğretim
Üyesi
Metinde “Programın Yapısı” aşağıda verilen biçimde ifade
edilmiştir.
“İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi Dersi Öğretim Programı”
(İHVD) öğrencilerin temelde kendisini korumasını ve kendisine
zarar vermemesini, diğerlerini korumasını ve diğerlerine zarar
vermemesini, bize ait olanı korumasını ve bize ait olana zarar
vermemesini sağlayacak bir yapı içerisinde geliştirilmiştir.”
İnsan Hakları, Vatandaşlık ve Demokrasi konusunda birkaç
makale okuyan biri bile, yukarıdaki anlatımı okuyunca dehşete
düşer. Programın bu yapı içinde kurgulandığını belirten,
program hazırlama komisyonu üyelerinin hayata, insan
haklarına, vatandaşlık ve demokrasi kavramına yükledikleri
anlam araştırılmalı ve sorgulamalıdır. Program hazırlama
komisyonlarının oluşturulmasında olması gerektiği gibi, eğitim
sosyolojisi, eğitim psikolojisi, eğitim ekonomisi, program
geliştirme, ölçme ve değerlendirme alanlarından yetkin
uzmanlara yer verilmediği konusunda duyumlar vardı.
Yukarıdaki ifade, program hazırlama komisyonunda konu
alanında yetkin uzmanların da olmadığını düşündürüyor.
Ünite ve kazanımların yapılandırılmasında insanı merkeze
alarak ,”canın ve tenin dokunulmazlığı” ya da literatürdeki
ifadesiyle “yaşama hakkı ve beden bütünlüğü”, “hak”,
“özgürlük”, “sorumluluk”, “adalet”, “eşitlik”, “uzlaşı”,
“yurttaşlık”, “birlikte yaşama”, “farklılıklara saygı”, “hukukun
üstünlüğü” gibi kavramlar genel çerçeveyi oluşturmuştur
denmiştir.
Dünya alanyazınında “Hukuk İlintili Eğitim” kavramıyla
nitelendirilen İHVD disiplin alanının öğretim programında
“Hukuk” kavramı yalnızca 4 kez geçmekte, programın genel
amaçlarında “hukuk” sözcüğü yer almamaktadır.
İHVD ders programında değerlerin ÖRTÜK olarak
kazandırılacağı belirtilmiş ve değerler 5 madde halinde
sıralanmıştır. Oysa “örtük” kavramı öğretim programında
yazılmamış, hedeflenmemiş anlamına gelmektedir. Resmi
programda “örtük” hedefler, “örtük” değerler olmaz. Program
geliştirme dersi alan bir öğretmen, resmi programda bu
kavramın kullanılmayacağını bilir.
İHVD ders programında 29 ifade kazanım olarak belirtilmiştir.
“Kazanım” terimi eğitim süreci sonunda öğrencinin sahip olması
hedeflenen özelliklerin ifadesidir. 29 kazanımın bireyde
oluşturacağı özellikler; açıklar, bilir, örnekler verir, farklılıkları
açıklar, fark eder, karşılaştırır, ifade eder, örnekler verir, saygı
gösterir, yolları arar ve sorgular gibi hedefler hiyerarşisinde ilk
düzeyler olan “hatırlama” ve “kavrama” düzeyindedir.
Bu düzeydeki kazanımlarla mı çocuklarımız çağdaş dünyanın
bilim ve teknolojisiyle yarışacak? Alt düzey bilgilerle oyaladığınız
çocuklar okuduklarını nasıl anlayacak, gözlemlediklerini nasıl
yorumlayacak, dünyada ve ülkede meydana gelen insan hakları
ihlâllerini nasıl fark edecek ve çözüm önerileri geliştirecek?
Kazanımların altında yer alan açıklamalarda da; değinilmelidir,
vurgu yapılmalıdır, belirtilmelidir, dikkate alınmalıdır, üzerinde
durulmalıdır, yer verilmelidir, odaklanılmalıdır gibi, programı
uygulayacak öğretmene de, programa hizmet edecek kitap
yazarlarına da somut ipuçları vermeyen ve alt düzey ifadeler
kullanılmıştır.
İHVD 4. sınıf ders programı kapsamında “Vatandaşlık” kavramı,
Cumhuriyetle birlikte bir ümmet toplumundan nasıl yurttaş,
vatandaş, birey olduğumuz, “Hukuk devleti” kavramı, “insan
hakları” “demokrasi” kavramları ve ilkelerinin çocukların yaş ve
gelişim özellikleri dikkate alınarak öğretilmesi hedeflenmeliydi.
Demokrasisi gelişmiş ülkeler İHVD kavramlarının yaşayarak
öğretilmesine okul öncesi eğitimde başlamaktadırlar.
Hazırlanan ve eleştiriye açılan bu program taslağının
uygulanması, ezberci, alt düzey bilgilerle donatılmış çocuklar
yetişmesine sebep olarak, olumsuz durumlar yaratabilir.