Pazartesi, Aralık 09, 2024

YAYINLANAN YAZILAR

CUMHURİYET DÖNEMİNİN “KADIN EĞİTİMİ” İÇİN YAPILANDIRDIĞI ÖĞRETMEN YETİŞTİRME MODELİ: Köy Kadınları Gezici Kurs Öğretmeni Yetiştirme Merkezi

Prof.Dr.F.Dilek Gözütok

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi

E. Öğretim Üyesi

Cumhuriyetimizin Kültür ve Eğitim Politikaları (2017), Editör: Fatma BIKMAZ, s.173-182, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Yayın No:225, Ankara 

F. Dilek Gözütok, 1973-74 öğretim yılında Hacıbektaş Köy Kadınları Öğretmen Yetiştirme Merkezi’nde öğretmen olarak çalışmıştır.

Osmanlı’da “kadın eğitimi” konusu Tanzimat’la tartışılmaya ve bu konuda adımlar atılmaya başlanmıştır. Tanzimat’a kadar bazı kız çocukları din eğitimi veren Sıbyan Mekteplerine gidebiliyor, bazı varlıklı aileler Müslüman olsalar da kızlarını gayrimüslim okullarda okutuyor (Akşit, 2005)  ya da onlara özel öğretmenlerle eğitim desteği sağlayabiliyordu. 1843’te ebelik kursları, 1859’da Cevri Kalfa İnas Rüştiyesi açılmıştır. 1869’da fabrikada çalışmaları,  ordunun iç çamaşırlarını, kıyafetlerini ve kum torbalarını dikmeleri için öksüz kızlara hizmet eden Kız Sanayi Mektebi açılmıştır. Bu uygulamalar Türk Eğitim Sisteminde kadın eğitiminin kilometre taşlarıdır.

Vatanın ve milletin kurtuluşunun eğitimle gerçekleştirilebileceği bilinciyle Mustafa Kemal, Sakarya Savaşı’nın zor koşulları yaşanırken 15-21 Temmuz 1921’de cepheden ayrılarak Ankara’da I. Maarif Kongresi’ni toplamıştır. 180 öğretmen temsilcisinin katıldığı bu kongrede eğitim politikaları ve öğretim programları tartışılmış, geleneksel yöntemlerden ayrılma gereği vurgulanmıştır. Mustafa Kemal 1922’de öğretmenlere “Gerçek zaferi siz kazanacak ve yaşatacaksınız!” diyerek onlara “iktisat, ilim ve irfan zaferi kazanma” görevi vermiş, “fikri hür, vecdanı hür, irfanı hür nesiller” yetiştirmelerini istemiştir.

Cumhuriyetle birlikte başlatılan modernleşme hareketi, kadınları hem genel eğitime hem mesleki teknik eğitime yönlendirmiştir. “Eğitim seferberliği” kapsamında bir yandan örgün eğitim kurumları yapılandırılırken topyekûn gelişimi sağlamak amacıyla eğitim hizmetlerinden hiç yararlanamamış ya da çok kısa süre eğitim görmüş yurttaşlar için de yaygın eğitim çalışmaları başlatılmıştır. Kadın eğitiminde başlangıçta adı Kız Enstitüsü (KE) olup yıllar içinde Kız Meslek Lisesi(KML), Kız Teknik ve Meslek  Lisesi(KTML) vb. isim ve program değişiklikleri ile örgün eğitim kurumları ve bu kurumların bünyesinde açılan yaygın eğitim programları ile ülkenin çağdaşlaşmasında önemli hizmetler verilmiştir. KE’leri modernleşme planlarına kadınları katmanın bir aracı olarak kurgulanmıştır.

KIz Enstitüleri ve Kız Teknik Meslek Liselerinde Okul ve Öğrenci Sayısının Yıllara Göre Dağılımı

Yıl                    Okul Sayısı                  Öğrenci Sayısı

1927-1928              2                                 456

1937                       10                               1737

1947                       43                               8200

1957                       82                               12292

1967                       126                             9686

1977                       212                             31246

1987                       289                             43120

1997                       402                             73610

Okul sayısı 2004’te 545’e, 2007’de 650’lere ulaşmış; örgün eğitimde öğreci sayısı ise yüzbinleri bulmuştur.

Not: 2004’ten itibaren öğrenci sayısı, diğer mesleki teknik öğretim öğrencileri ile birlikte verilmiştir.

Görüldüğü gibi 1927’de iki büyük şehirde açılan, çok çeşitli programlarla kız çocuklarının eğitim olanaklarından yararlanmasına hizmet eden KE/KTML’lerin ve bünyesinde yaygın eğitim veren kurumların sayısı bugün binleri aşmıştır. 16.06.2010 tarihli MEB Kız Teknik Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün yayınladığı genelgede “hiçbir kız çocuğunun eğitimin dışında kalmaması amacıyla kız teknik öğretim okul ve kurumlarına yapılan tüm kayıt başvurularının kabul edilmesi ve kız çocukların talebi doğrultusunda fiziki olarak yetersiz kalan KTML’lerin kapasitelerinin artırılması, yeni KTML’lerin yapımı için eğitim seferberliğinin başlatılması acil bir öncelik olarak belirtilmiştir.

“KE mezunlarının modern ‘Cumhuriyet Kadını’ imajı 1960’lara kadar sürmüştür”(Cindoğdu ve Toktaş, 2006; Akt:Gökşen, Yükseker, Alnıaçık ve Zenginobuz,2011,s.11) “1960’lara gelindiğinde KE’lerden mezun olan öğrenci oranı genel ortaöğretimden mezun olan öğrencilerin oranının iki katını bulmuştur”(MEB, 1993). Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak “Aydın Türk Kadını”, iyi anne, iyi eş yetiştirmeyi  hedefleyen KE’leri, bir yandan kız çocuklarının okullulaşmasına, diğer yandan kadınların istihdama katılmasında yaşanan sorunların çözümüne katkı sağlamıştır. Ev dışında istihdam edilen ya da edilemeyen KE mezunu kadınlar ülkeye sağlıklı ve aydınlık evlatlar yetiştirmiş, üst düzey bürokrat eşi olanlar giyimiyle, bilgi ve becerileriyle, sosyal davranışlarıyla topluma model olmuştur. Tezcan’ın (1982;133) anlatımıyla “…bu kursları bitiren köy kızlarının ve kadınlarının toplumsal statüleri yükselmektedir. …kursları bitirenlerde eski çekingenliklerini atıp bir kimse ile doğru dürüst konuşabilme, bir topluluk karşısına çıkma, giyim kuşamında bir farklılık ve düzenlilik, estetik bir görünüş egemen olmaktadır. Toplumsal değişme sürecine görgü ve bilgileriyle bir katkıda bulunmaktadırlar. Tutumları davranışları bakımından kent ve kasaba kızlarına benzemektedirler.” Dünyada ve Türkiye’de meydana gelen değişmelere paralel olarak 1963’te KE’lerde program değişikliğine gidilerek bu okullar, Kız Meslek Liselerine dönüştürülmüştür. 2011’de yapılan “Kız Teknik ve Meslek Liseleri Kapsamlı Değerlendirme” araştırmasına göre KTML mezunlarının işgücüne katılım oranı %38, toplam katılım Türkiye ortalaması %26, ilköğretim mezunu ortalaması %18 ve genel lise mezunu ortalaması %29 olduğu belirtilmiştir(Gökşen, Yükseker, Alnıaçık ve Zenginobuz).

Cumhuriyetin ilk yıllarında eğitmenlik kurumu, köye öğretmen yetiştirme, halk evleri, ardından köy enstitülerinin açılması, hizmet vermesi ve kapatılması kalkınma yönünde arayışlar, ilerlemeler ve bazen de duraklamalardır. Dr. Reşit Galip, Millî Eğitim Bakanlığı döneminde(1932) yaptığı birçok atılımla birlikte “Gezici kurslar aracılığı ile köylülerin aydınlatılmasını”(Binbaşıoğlu. 2005:314) önemle vurgulamıştır.

Nüfusun %75-80’inin köylerde yaşadığı  yıllarda öğrenim yaşını geçirmiş ve eğitim hizmetinden yararlanamamış yurttaşlara eğitim vermek üzere Gezici Köy Kursları yapılandırılmıştır. Okuma yazma öğretmenin yanı sıra kazandırdığı becerilerle üretken birey ve cumhuriyet değerlerini benimseyen vatandaşlar yetiştirme amacıyla 1938’de  Köy Kadınları Gezici Kursları (KKGK), 1939’da Gezici Köy Erkek Kursları ve 1940’da Yapı Kursları başlatılır. 1938- 1939-1940’ta yalnızca bir KKGK varken bu sayı 1950’de 379’a ulaşır.

1957’de KKGK sayısı 612 idi ve sayıları hızla artan bu kurslara öğretmen yetiştirme sorunu yaşanmaktaydı.  MEB 18-23 Mart 1957’de topladığı 6. Millî Eğitim Şûrası’nın konusunu “Mesleki ve Teknik Eğitimle, Halk Eğitimi” olarak belirlemiştir. Şûrada oluşturulan alt komisyonlardan biri olan “Halk Eğitimi Komisyonu”, cehaletin Türkiye gündeminden silinmesini amaçlamıştır. Komisyon, raporunda halk eğitimi yoluyla “toplum kalkınması seferberliği” başlatılmasını önermiştir. “Kız Teknik Öğretim Komisyonu” ise diğer çalışma konularına ek olarak “Köy Kadınları Gezici Kurslarının Sorunları ve Çözüm Önerileri”ni tartışmıştır.

Bu tartışmaların ve önerilerin de etkisiyle 27 Mayıs 1960’ın ardından KKGK’ların sayısı 1960’ta 654 (öğrenci sayısı:15171), 1965’te 795 (öğrenci sayısı:17863), 1970’te 1547 (öğrenci sayısı:36800), 1975’te 2378 (öğrenci sayısı:47236) ve 1980’de 3588 (öğrenci sayısı:61.550) olmuştur.  Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğüne bağlı olarak KML’lerin yönetim ve denetiminde yürütülen bu kurslar, 1981’de “1980 Askerî Darbesi”nden sonra Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlanmıştır. Bu kurslara öğretmen yetiştiren Merkezler de 1977’de kapatılmış ve öğretmen kaynağı da kurutulmuştur. Böylece cehaletin Türkiye gündeminden çıkarılması amacıyla yapılandırılan  Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen GKKK’ları kapatılmış ve kurs öğretmenleri köyden çekilmiştır.

1957’de toplanan Altıncı Milli Eğitim Şûrası komisyonlarının “Toplum Kalkınması Seferberliği” başlatılması ve KKGK’ların öğretmen gereksiniminin karşılanması önerilerine dayalı olarak bazı girişimler başlatılmıştır. “İstanbul Bakırköy ve Ankara İsmet Paşa  Kız Enstitüsü’nde 250 Kız Enstitüsü mezununa “Köy Kadınları Gezici Kurslarına Öğretmen Yetiştirme Kursları” açılmıştır. Üç ay yoğun olarak eğitim alan KE ve KML mezunu kursiyerler belgelerini almışlardır”(11.03.1963 Milliyet Gazetesi). 1970’e kadar bir yandan bu tür yoğunlaştırılmış öğretmen yetiştirme programları devam ederken 1964’te İsparta’da, Edirne’de ve Hacıbektaş’ta “Gezici Kadın Kursu Öğretmen Yetiştirme Merkezi” açılmıştır.

Köy Kadınları Gezici Kurs Öğretmeni Yetiştirme Merkezleri, Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğüne bağlı olarak açılmıştır. Bu kuruma meslek dersi öğretmenleri Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu ve Kız Sanat Öğretmen Okulu mezunlarından atanır. Bir öğretim yılı parasız yatılı olarak hizmet veren bu kurumlara KE/KML’lerden mezun olup, Öğretmenler Kurulunun “öğretmen olabilir” kararını verdiği başarılı, iyi ahlâklı ve vatansever gençler kabul edilir. KML’lerin çeşitli bölümlerinden mezun olan bu gençlere birinci dönem mesleki yeterliklerini geliştirici bir program uygulanır, ikinci dönem bu programa ek olarak yetişkin eğitimi, öğretim yöntemleri, öğretimi planlama ve köylerde öğretmenlik uygulaması dersleri verilir. Bir yıllık öğretimin ardından mezunlar, mecburi hizmetlerini yerine getirmek üzere özellikle devamlı öğretim yapan bir meslek okulundan yoksun bulunan köy, bucak ve ilçelerde yaşayan, şehirlerdeki okullara gidemeyen ve bu yüzden eğitim göremeyenlere, “Temel Eğitim ve Mesleki Eğitim”in uygulamalı, ucuz ve yaygın bir eğitim yolu olan “Gezici Kurslar” aracılığıyla gerçekleştirilmesi için bu özellikteki il ya da ilçelerin KML/KTML’leri bünyesine atanırlar.

Atamalarının yapıldığı KTML’lerde göreve başlayan bu genç eğitim ordusu KKGK öğretmenleri okul müdürü, il/ilçe Millî Eğitim Müdürlüğünün ortak çalışması ve desteği ile ihtiyaç duyan köy/bucak/nahiye ya da ilçelere gönderilirler. Okul müdürü bir önceki yıl KKGK öğretmeninin teslim ettiği öğretim materyalinin de hizmet verilecek yere ulaştırılmasını sağlar. Her ay başı KKGK öğretmeni maaşını kadrosunun bulunduğu KE/KTML öğretmenleri ile birlikte alır. Okul müdürü yılda üç kez her bir KKGK öğretmenini denetler, düzenledikleri yıl sonu sergisine katılır ve bu öğretmenlerin sicil amiridir. Ertesi yıl KKGK öğretmenleri gereksinime göre aynı yerde ya da daha çok gereksinim duyulan bir başka yerleşim yerinde görevlendirilirler. Yedi yıl başarılı sicil alan KKGK öğretmenleri maaşlı izinli olarak Ankara’ya, önceleri adı Kadın Meslek Öğretmen Okulu, daha sonra Kız Sanat Eğitimi Öğretmen Okulu olarak değiştirilen okulda iki yıllık eğitime alınırlar. Bu iki yıllık eğitim kurumundan mezun olan öğretmenler, zorunlu hizmetlerini yapmak üzere yine KE/KTML’leri bünyesinde hizmet veren Pratik Kız Sanat Okulunda ve gereksinim hâlinde KE/KTML’sinde  çalışırlar.

 KKGK öğretmenlerinin kurslarda uygulayacakları eğitim programı 1968’de yenilenmiş ve  değişikliğin gerekçesi şöyle özetlenmiştir(MEB,1968;5):

“Yurdumuzda 1938 yılından beri faaliyet gösteren Gezici Kadın Kurslarında her yıl artan kurs ve öğrenci sayısıyla kapsamı çok geniş olan yaygın bir eğitim yapılmaktadır. Bu eğitimin Kız Teknik Öğretim hizmetleri arasındaki yeri ve değeri büyük bir önem taşımakta, Gezici Kadın Kursu Öğretmenlerinin birçok güç şartlar ve imkânsızlıklar içindeki çalışmaları ise en güzel örneklerini vermiş bulunmaktadır.

Köyden köye, bucaktan bucağa, ilçeden ilçeye dolaşan siz GKKK öğretmenleri, sayıları on binleri aşan genç kız ve kadınlara yeni bilgiler, yeni beceriler ve birçok yetenekler götürdünüz … bütün çabalara rağmen gereken sayıda okul açma henüz gerçekleşememiştir. Devamlı öğretim yapan bir meslek okulundan yoksun bulunan köy, bucak ve ilçelerde yaşayan, şehirlerdeki okullara gidemeyen ve bu yüzden eğitim göremeyenlere, Temel Eğitim ve Meslek Eğitiminin ucuz ve yaygın bir eğitim sistemi olan Gezici Kurslar vasıtasıyla iletilmesi, eğitim problemlerimizin çözümünde faydalı bir yol olarak tercih edilmektedir.”

Bu özetin ardından öğretmenlere, okuma yazma, sağlık kuralları, çocuk gelişimi, çocuk ölümlerinin nedenleri, topraktan elde edilen ürünlerin değerlendirilmesi ve muhafazası, sağlıklı yiyecek hazırlama yolları, görgü kuralları, batıl inanışların kötü sonuçları, boş zamanları üretken olarak değerlendirme yolları, aile bütçesine katkı sağlama  ve daha iyi yaşam koşullarının nasıl sağlanacağı konularında bu eğitim programının rehberlik edeceği anlatılmıştır.

HAZIRLANAN YENİ PROGRAMIN AMAÇLARI

1. Kişiliğin gelişmesi: Kadının kişiliğini geliştirmesi, aile içinde ve toplumda kendini bir birey olarak kabul ettirmesi için ilkokula gitme imkânı bulamayanlar varsa onlara “Okuma Yazma, Vatandaşlık Bilgileri ve Basit Aritmetik” derslerinin programa alınması gerekir. Kadının toplum ve aile içindeki sorumluluklarını kavraması için programda “Toplum Kalkınması, Aile ve İnsan Münasebetleri” dersleri yer almaktadır. Kadın kendisinin ve ailesinin problemlerini tanıma ve bu problemlere çözüm yolları bulabilecek niteliğe eriştirilmelidir. Bu becerileri kazandırmak için;

a. Günlük hayattaki canlı misallerden örnekler alınmalı,

b. Kendi hayatlarından olaylar ve problemler ele alınmalı, bu alanda sosyal faaliyetler ve saha çalışmalarından yararlanılmalıdır.

2. Ev ve aile hayatında daha iyiye, daha rahata ve daha çok mutluluğa ulaşılması: Bu amacın gerçekleşmesi için programda “Çeşitli Ev Kadınlığı Bilgileri, Sağlık, Tarım Bilgileri, İç ve Dış Giyim, El İşleri” konularına yer verilmiştir. Ailelerin yaşam kalitesini daha iyiye ulaştırmak için, sağlık kurallarına uygun yaşama alanı, yıkanma yeri, hela, kirli su kanallarına kavuşmaları, yerde yatan, yerde tek tabaktan yemek yiyen kişileri ailenin bütçesi de dikkate alınarak bilgilendirmek ve onları sağlıklı yaşamaya arzulu hale getirmelidir. Ailelerin ihtiyacına ve ekonomik durumlarına bakarak yatak, yorgan, çeşitli örtüler diktirerek daha sağlıklı bir ortam yaratmaları sağlanmalıdır. Bunların yanı sıra “İlk Yardım, Evde Hasta Bakımı, Ana Çocuk Sağlığı, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Beslenme, Besinlerin Değerlendirilmesi” dersleri kursiyerlerin ihtiyacına göre hem teorik hem de uygulamalı olarak verilmelidir. Uygulamalar kurs binası içinde yapılabileceği gibi, kurslara devam eden ve etmeyen kişilerin evlerinde, okul, cami, muhtar, okuma, sağlık ve tarım odalarında, öğretmenin çevre halkı ile kuracağı dostluk ve ziyaretler yoluyla ihtiyaç duyulan her yerde gerçekleştirilebilir.

3. Kadının gerekli bilgi ve becerilerle güçlendirilerek aile bütçesine herhangi bir kaynaktan gelir sağlayabilecek, iyi bir üreten ve iyi bir tüketen nitelikleri kazanması: Kadın nüfusunun tarla ve bahçe işleri mevsimi dışındaki zamanlarda da aile bütçesine ve millî gelire katkı sağlayacak becerilerle donatılması gerekir. Örnekler;

a. Çeşitli ev ve el sanatları, oya dantel, çeşitli nakışlar, turistik ve hediyelik eşyalar, yün örgü, ev dokumacılığı, halı kilim dokumacılığı, yatak yorgan dikimi, giyim eşyası hazırlama, çavdar, buğday ve orman artıklarının değerlendirilmesi.

b. Ev işletmeciliği; turistik bölgelerde evlerin pansiyon ve lokanta hâline getirilmesi, satılabilecek ev mamulleri turşu, reçel, sucuk, tarhana, salça hazırlanması, sebze ve meyve kurutulması, ev konserveciliği, bahçe tarımı, ev hayvancılığı tavukçuluk, arıcılık, inek, koyun besleme, bunların etini, yumurtasını, sütünü ve süt mamullerini satışa arz etmek.

Aile işletmeciliği, çeşitli el ve ev sanatları, ev işletmeciliği geliştirildikten sonra “Kooperatifçiliğe ve Kollektif Çalışmalara” yönelmeli ve üreticilğin yanı sıra “Tüketen Eğitimi”ne de önem verilmelidir.

Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğüne bağlı kadın kursları eğitim ve öğretim programı (1968), kurs öğretmenlerine bu programı başarıyla hayata geçirebilmeleri için mutlaka yapmaları gereken önerilerde bulunmuştur. Bu öneriler:

a. Bağlı bulunduğunuz il merkezlerinin iklim ve bölge şartlarını, yol ve haberleşme imkânlarını, çevre ile ilişkilerini, gelir kaynaklarını (tarım, sanayi, küçük el sanatları), yaşama tarz ve alışkanlıklarını, kadın faaliyetlerini, ev ve aile hayatının özelliklerini, öğretim kurumlarını, okullarını, kitaplık, müze, eğlence yerleri, tiyatro, sinema vb.lerini araştırınız, inceleyiniz.

b. İlde mevcut resmî ve gayriresmî kuruluşlarla ilgili bilgi sahibi olunuz.

c. İle bağlı ilçelerde mevcut Kız Teknik Öğretim Okulları, KKGK’ları, Halk Eğitimi Müdürlük ve Başkanlıklarının çalışmaları ve sayıları hakkında bilgi edininiz.

d. İlçe ve köylerde bulamayacağınız eğitim araç gereçlerini (öğretim levhası, broşür, yayın tahtası, bülten tahtası vb.) temin ediniz. Varsa öğretici film merkezini ziyaret ediniz.

e. İlçe ya da köyde çalışmalarınızda yardım alabileceğiniz ve işbirliği yapabileceğiniz kaynak kişilerle ( mümkünse vali/kaymakam, Millî Eğitim, Halk Eğitimi, Tarım ve Sağlık Müdürleri, Kadın Teşekkülleri) iletişim kurunuz ve kendinizi tanıtınız.

f. Çalıştığınız köyün muhtarı, ihtiyar heyeti, ilkokul öğretmenleri, köyde tanınmış kadın ve erkekleri, ebeyi tanıyınız ve onlarla sağlıklı iletişim kurunuz.

Bundan 50 yıl kadar önce hazırlanmış ve KKGK öğretmenlerinin hizmetine sunulmuş “1968 Kadın Kursları Eğitim ve Öğretim Programı” MEB’in hazırladığı bütün eleştirilere karşın 2017-2018 öğretim yılında uygulamaya koyacağını ilan ettiği örgün eğitim programından daha çağdaş, bilimsel, öğrenen merkezli, bireyselleştirilmiş eğitimi öne çıkaran, program geliştirme bilim alanının ilkelerine uygun, bireyin ve toplumun kalkınmasını hedefleyen bir öğretim programıdır. Bu özellikleri taşıdığına ilişkin programdan birkaç örnek:

* Yıllık programınızı; bölgenin özelliklerini, ailelerin ve kişilerin ihtiyaç ve isteklerini esas alarak hazırlayınız. Gerektiğinde sınıfınızda farklı art alana sahip iki ayrı kişiye farklı program oluşturunuz. Kişileri ve grupları yetenekleri, ilgileri ve imkânları çerçevesinde ayrı yönlerde geliştirmek ve bunun için de farklı öğretim ve eğitim uygulamak gerekli ve mümkündür.

* Öğrencilerinizin kişiliklerini geliştirmek için yararlı kitaplarla okuma zevk ve alışkanlıklarını, aritmetik bilgilerini ve meslek yeterliklerini geliştirerek onları aile işletmeciliğine yönlendiriniz.

Bundan 50 yıl önce hazırlanan ve uygulanan öğretim programlarının öğretmene yıllık programını toplumun ve öğrencinin gereksinimine, ilgi ve isteklerine göre hazırlama ve öğretimi bireyselleştirme görevi verirken,  bugün güncellendiği ve sadeleştirildiği iddia edilen öğretim programları üniversite mezunu öğretmene bu yetkiyi   vermiyor.

Kurtuluş Savaşı devam ederken başlatılan Cumhuriyetin ilanının hemen ardından büyük atılımlarla sürdürülen eğitim seferberliği, harf devrimiyle birlikte hızlanmıştır. “Yüzyıllardan beri çeşitli muharebeler yüzünden bir türlü toparlanamayan Türk köylüsünü diriltmek, canlandırmak ve refaha kavuşturmak bu neslin ödevidir. Köylü hasta, sefil, perişan, sağlık durumu ilkel, toplumsal yaşamı yok denecek derecede az” (Kanad.1 938: Akt:Binbaşıoğlu.2005:368) olduğu önemle vurgulanmıştır. Aynı yıl İsmail Hakkı Tonguç “Köy Eğitimi Meselesi” ve “Köy Eğitiminin Mahiyeti, Prensipleri ve Teşkilâtının Esasları”, ardından “Canlandırılacak Köy”  konularını tartışmaya açmış ve çalışmalar başlatılmıştır. Kurtuluş Savaşı sürerken öğretmenlere eğitim görevini veren anlayış, Cumhuriyetin ilanının,  devrimlerin ardından Türk Mucizesi denebilecek büyük başarılar göstermiştir. 1921’den 2001’e kadar geçen 80 yılda Türkiye Cumhuriyeti halkı ümmet olmaktan millet olma yolunda dünyaya örnek olacak başarılar göstermiştir. Bu başarıda eğitmenlik, köy kursları, köy enstitüleri, yüksek öğretmen okulu, köy kadınları öğretmen yetiştirme merkezi gibi yarattığı modellerin rolü çok önemlidir. Bu modeller; düşünen, sorgulayan, araştıran, üreten, eleştirel düşünen bireyler yetiştirdiği için, bazı kişi ve kurumları rahatsız etmiş ve önce yıpratılmış, daha sonra birer birer dönüştürülmüş ve sonunda kapatılmıştır. 2002’den sonra Yatılı İlköğretim Bölge Okulları (YİBO), köylerdeki ilköğretim okullarının çoğu taşımalı öğretime geçirilerek köyden öğretmen çekilmiş ve köyler Devleti temsil eden kişiler olarak imamlara terk edilmiştir.  

Kaynakça

Akşit,E.E. (2005) “Kızların Sessizliği Kız Enstitülerinin Uzun Tarihi. İstanbul.İletişim.Sayı.89

Binbaşıoğlu,C.(2005) Türk Eğitim Düşüncesi Tarihi “Araştırmalar”. Anı Yayıncılık.Ankara.

Gökşen,F.,Yükseker,D.,Alnıaçık,A. ve Zenginobuz,Ü. (2011) Kız Teknik ve Meslek Liseleri Kapsamlı Değerlendirme Notu. Koç Üniversitesi. Sosyal Politika Merkezi.İstanbul.

Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğüne Bağlı Okulların Yıllara Göre İstatistik Bilgileri

MEB (1968) Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğüne Bağlı Kadın Kursları Eğitim ve Öğretim Programı. İstanbul Matbaa Sanat Enstitüsü.

MEB (1993) Kız Teknik Öğretimde Gelişmeler II.

Milliyet Gazetesi. 11.03.1963

Tezcan, M.(1982) “Köy Kadınları Gezici Kursları ve Erkek Kursları Üzerine” Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi.Cilt:15. Sayı:1

Tezcan, M.(1970) “Memleketimizde Gezici Köy Kursları ve Bazı Sorunları Hakkında Birkaç Not” Eğitim Hareketleri. Cilt.16. ss.180-18

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir